Sunday, March 13, 2005

for sleepyheads only

az once kulakliklari takmis muzik dinliyordum, mp3 calarin sesi sonuna dek acikti. telefon calsa (calistigim lab.in telefonu) sesini kulakliklara ragmen duymam imkansiz gibi. ancak bir anda sarkinin icinde arka fonda, buradaki telefonun sesinden farkli bir tonda calan bir telefon duydum, ve telefonun yanina gittim. cidden lab.daki telefon caliyordu. okuldaki diger lab.den arkadas ariyor. sonra sarkiyi bir daha dinledim, sarkida telefon calma sesi filan yok arka planda. acaba var da farketmedim mi, bir daha dinliycem bir ara. sarki Flunk'in Blue Monday 'cover'i. deliriyo muyum!!? minimal delirme diye bir sey var mi. yani tamamen degil de beynin incecik bir tabakasinin normal disi bir boyuta gecmesi. asansorun de sabah ben tam yaklasirken kapisi acildi. ama hepsinin mantikli aciklamasi var sonucta.

su an calistigim lab.da kimse yok, kimse gelmedi, bahar tatilinden oturu herhalde. bir de lab.i iki saat gec actik normal saatinden, sabahtan gelen mudavimleri savmis olduk galiba.

marianne faithful bir viking gemisi mi. sisli caddelerden suzulerek geciyor muyum Flunk'in Honey's In Love'ini dinlerken simdi. (vokal bazen bjork'u andiriyor)

dun Cashback diye super bir kisa film izledim. herhalde simdiye kadar izlediklerim icinde en iyi 3 kisa filmden biri. bir atmosfer yaratmayi, icten olmayi basardigi gibi eglenceliydi de.yarattigi duygusal etkiden ayri dusmeyen onun bir parcasi olan bir mizahi vardi. biraz kiskandim hatta, "sentimental" olarak kuvvetli bir film yapabilirim belki bir gun ama asla bunun gibi icinde mizahi da bulunan ve bu kadar eglendiren, yani ikisini (duygusal derinlikle mizah) bir araya getiren bir film yapamam diye dusundum. ama biliyorum, yani onemli olan icindeki anlatma istegiyle samimi bir sekilde bir sey yaratabilmek, kendi icindekini dogru bicimde disari cikarmanin yolunu bulan herkes iyi bir seyler yapabilir. benim icin onemli olan kendi hikayemi iyi anlatabilmek. bir de kendi hayal ettigim kisa filmlere benzer bir kisa film izledim, bir ispanyol kisa filmi, Las Viandas. Yarattigi atmosfer cidden garipti, belki Cashback'ten hemen sonra izlemesem daha cok hosuma giderdi sonucta yine sevdim, bir de sunu gordum, buna benzer kisa film fikirlerimi gerceklestirebilsem ne denli etkili olur. sanirim cok da etkileyici olmuyormus. bu cok basarili bir uygulamaydi hem de. detaylari ile, dozajinda mizahi ile, bu tarz filmlerin olabileceginin en iyisi. ona ragmen...

bu arada bir de Tu diye bir Serbian-Montenegrian film gordum, bir seyleri bir yerlerinden yakaladigini hissettim filmin ama devami gelmemis, bir nevi yol gosterici, ilham verici film olarak kalmis gibi geldi bana, kendi basina bir basyapita donusmeden. goddard'in notre music'i hakkinda da ayni seyi dusunmustum ama sanki Goddard'in zaten yapmak istedigi bu gibiydi, bir essay film.

Honey´s In Love

You dont understand what you do to me...
In love...
My soothing lullaby
You dont understand what you do to me...
In Love
You're outside my window,
I see you
In Love...
My soothing lullaby
You dont understand what you do to me...

0 Comments:

Post a Comment

<< Home