the ballad (that is) played inside out
bazen sinemaya gitme aliskanliklarimi iyice sinirlandirip sadece ben de iz birakacak filmlere gitmeyi dusunuyorum. onlarin sayisi da cok az ve onceden bilmek o kadar kolay degil. ama bir suru birbirine benzeyen film izlemekten SIKILDIM sanirim. aslinda bunlari gorece iyi bir film, bu birbirine benzer filmlerden biri olmama ihtimali , bazi acilardan, bulunan bir filme gittikten sonra yaziyorum, yani kotu bir filmden cikip degil. ama yine de filmin, su an kestirebildigim kadariyla, pek benim icin ilerde onem arz edecek filmler arasina girecek bir hali yok.. filmi sevmeme ragmen, izlerken keyif almama ragmen boyle olmasi uzucu. ama iste bu filmde de ustu ortulu diger filmlere benzeyen seyler onu digerlerinin arasina geri cekecek zamanla sanirim. aslinda baska seylerden bahsetmek istiyorum, ama tam olarak nasil yapacagimi bilmiyorum. film festivali gunleri daha bir birine katacak sanirim benim icin, tatil daha hizli gececek.. bittiginde koca bir gunu (ama sonucta bir gunu) geride birakmis gibi hissedicem ki tatil yapmis hissi vermeyecek biliyorum. galiba bir kisir dongu icindey kisilmisim gibi hissediyorum. o kadar cok kez denemedim ve basaramadim ki, artik sonsuza dek buradan cik(a)mayacagim inanci dusuncelerime sizmaya basladi. bu odada kisilmisligimin nedeni, kapinin kilitli olusu degil, ta basindan beri kalkip o kapiyi acmaya calismamam. bir hayati hep o odada yatagin ustunde oturdugum yerden yasadim ve simdi bir hayat daha farkli ne getirebilir ki diye dusunuyorum, ana yollardan girmedigim daha ne kaldi ki, beni tum bunun disina cikarsin. artik simdi bir yapbozun parcalarinin cogu bitmis butunune eklenisi gibi geliyor hayatima eklenen her gun, resmin neye benzecegi belli gibi, bundan sonra tum bunlarin yepyeni bir resme donusmesi mumkun gozukmuyor. canimi sikan bu galiba. bu aralar kadinlar da kocaman sorunlara bakarken taktigim renkli gozlukler gibi. gozumun odagi cokca sasirip arkadaki manzarayi degil de onlari goruyor sorun olarak. (birini cikarip birini takarken arada gozume ilisti asil manzara da farkettim belki) bir cisme, bir seye yuklemek sikintilari, kocaman cozumsuz bir sorunu cozulebilir, elle tutulur hale sokmaya yariyor sanirim.
batman'i getirdi aklima, sac sekli. batman'deki kim basinger gibi ama kendi esmer, kim basinger'a hic benzemiyor. yuzundeki ifadenin de batman'le bir alakasi var, bir karakteri degil de sanki tum filmi, filmin havasini cagristiriyordu. "dancing in the pale moon light" . her face is pale white, saci kopkoyu, siyah. demek istedigim, gozluk de kendi basina bir sorun belki.
simdi bakinca, biraz karanlikta da olsa umut hep var. hala kacilacak yerler var (simdiki zamanin disinda da hayat var). ruyalarimda goruyorum.
sacma : zaman-disi-mekan-sera.
batman'i getirdi aklima, sac sekli. batman'deki kim basinger gibi ama kendi esmer, kim basinger'a hic benzemiyor. yuzundeki ifadenin de batman'le bir alakasi var, bir karakteri degil de sanki tum filmi, filmin havasini cagristiriyordu. "dancing in the pale moon light" . her face is pale white, saci kopkoyu, siyah. demek istedigim, gozluk de kendi basina bir sorun belki.
simdi bakinca, biraz karanlikta da olsa umut hep var. hala kacilacak yerler var (simdiki zamanin disinda da hayat var). ruyalarimda goruyorum.
sacma : zaman-disi-mekan-sera.
0 Comments:
Post a Comment
<< Home