Thursday, January 06, 2005

... strawberries

Onuc ondort sene onceydi, ocagin sonuna dogruydu. ilkokuldaki en yakin arkadasimin dogum gunuydu. cagrilanlarin cogu gelmemisti.uc kisiydik sadece. dogum gunu olan arkadasim, ozgur ve ben. babasi icerde salonda oturuyordu, annesi mutfaktaydi, bir tek bizim bulundugumuz odada televizyon vardi, acik durdu basta bir sure. sonra kapattik, sessizlik oldu, disarda hava kapaliydi. pencereden baktik, sitedeki kavgalardan -cocuklar arasindaki- bahsetti onur bize, ilginc geldi, site kelimesine alisik degilim, sitede baska cocuklar da var, sokakta oynamana izin vermezler ama sitede oynabiliyorsun, site gizemli bir kavram kafamda. sonra pasta merasimi, dogum gunu pastasini salonda ufledi onur, annesi babasi da geldi yanimiza. yine odaya gectik, balon(la) oynadik.

o yaslarda bir kac dogumgununde daha bulundugumu hatirliyorum, kalabalik, coskulu dogum gunleri, ama hic birini bunun kadar net hatirlamiyorum. sanki o yalnizlik icime oturmus, bir daha da gitmemis gibi, o gun balonla oynayisimiz, arada oyle bir bag-gecit var ki yillari yoksayan, terledik ara verdik, sanki birazdan kaldigimiz yerden oynamaya devam edicez yine. sanki hic degismedik ucumuz de, simdi bir araya gelsek, bir de balonumuz olsa, hic bir sey degismemis gibi oynamaya baslariz. halbuki ozgur'u hatirladigim son ani bu (bir sene daha beraber ayni sinifta okuduk ama ona dair hic bir sey hatirlamiyorum), bir daha gormedim.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home